Makaleler » Uykusuzluk » Sirkadiyen Ritim ve Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

Sirkadiyen Ritim ve Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

Biyolojik ritim, “Sirkadiyen Ritim” olarak da isimlendirilir ve 24 saatlik döngü içerisindeki aydınlık ve karanlığa tepki olarak ortaya çıkan fiziksel, zihinsel ve davranışsal değişikliklerin tümünü tanımlar.

Dünya'nın kendi çevresinde dönüşü ile ortaya çıkan aydınlık ve karanlık döngülerinden oluşan “Dünya Saati” ile uyumlu olarak evrimleşen birde "Biyolojik Saat” vardır. Biyolojik saat bizim kontrolümüzde değildir.

“Biyolojik Saat”in evrimleşmesinin ana sebebi çevresel şartlara uyum gösterecek şekilde dinlenme, çiftleşme, üreme, göç etme ve beslenme gibi bazı hayati davranışların "doğru zamanda" yapılabilmesinin sağlanmasıdır.

Biyolojik saatimiz doğuştan getirdiğimiz ve çevre şartlarına uyumlanmak için kullandığımız bir zamanlama aracıdır. Gündüz ve gece döngüsü Dünya'nın kendi etrafında dönmesinden, mevsimler Dünya'nın Güneş'in etrafında dönmesinden dolayı meydana gelir ve bu çevresel ritimlerden dolayı çevre sürekli değişir, organizmanında hayatta kalmak için bu değişimlere uyum sağlaması gerekir.

Vücutsal işlevlerimiz sirkadiyen ritme uygun yürümektedir. Sirkadiyen ritim, uyku zamanında uyumamızı ve uyanmamız gerektiğinde uyanmamızı sağlar. Sağlığımızı etkileyen ve gece-gündüz döngüsü ile değişen pekçok biyokimyasal ve psikolojik durum vardır;

  • Uyku ve uyanıklık halimiz,
  • Bilişsel işlevlerimiz,
  • Metabolizma hızımız,
  • Yeme alışkanlıklarımız,
  • Besinlerin sindirimi,
  • Vücut ısısının ayarlanması,
  • Hormon düzeylerimiz,
  • Kan basıncını (tansiyon),
  • Kalp frekansı

Beynimizdeki ana saatin yanısıra vücudumuzdaki her bir organda da farklı biyolojik saatler vardır. Sirkadiyen ritim bilim dünyasında uzun süredir bilinmekle birlikte, bu ritmin ve biyolojik saatlerin hücresel düzeyde de geçerli olduğu Nobel Ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar'ın başını çektiği bilim insanları tarafından son yıllarda keşfedilmiştir.

Beynimizdeki ana saat biyolojik saatlerin tümünü koordine ederek birbirleri ile senkronize eder. Beynimizin hipotalamus bölgesinde yer alan ana saat 20.000 sinir hücresinden (nöronlardan) oluşan suprakiazmatik çekirdek (SCN) adı verilen bir yapı olup, doğrudan göze giren ışığı girdi olarak alır. Ayrıca vücuttaki tüm dokuların birbirleriyle eş zamanlı çalışmasını sağlamaktadır. Bu çekirdek olmadığında vücuttaki dokular kendi sirkadiyen ritimlerini korumakta fakat eş zamanlı çalışma mekanizmaları bozulmaktadır. Beynimizdeki ana saat uyku ve uyanıklık döngüsünü sirkadiyen ritime uygun olarak epifiz bezinden salgıladığı melatonin uyku hormonu ile sağlar.

Biyolojik saatler tıpkı bir çalar saatin belirlenen bir saatte çalması gibi, vücudumuzda belirli zamanlarda belirli tepkilerin verilmesini sağlarlar. Örneğin uyandıktan sonra vücut faaliyetimizin başlaması gerektiğinden, uykudan uyanmadan önce, insan biyolojik saati melatonin hormonu salınımını azaltıp kortizol hormonu salgılayarak uyanmamızı sağlar.

Ana saatin veya organlardaki biyolojik saatlerin hızlı veya yavaş çalışacak şekilde bozulması sonucunda oluşan düzensiz sirkadiyen ritimler pekçok sistemi bozar;

  • Uyku-uyanıklık döngüsünün bozulması,
  • Emosyonel regülasyonun (duygusal düzenlemenin) sağlanamaması (mevsimsel duygulanım bozukluğuna, depresyon, bipolar bozukluklar vb.),
  • Şeker metabolimasının bozulması (diyabet),
  • Aşırı kilo alımı (obezite)

Uyku uyanıklık döngünüzde değişiklik olması sonucunda sirkadiyen ritminizi normale çevirmek için doğal uyku hormonu melatonin içeren takviye edici gıdaları kullanabilirsiniz.

 

Yorumlar

Yorum / Soru ekleyebilmek için üye olmanız gerekmektedir.

Alışveriş Sepetim

X
WhatsApp destek ekibimiz sorularınızı cevaplıyor.
Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?
WhatsApp Destek Hattı